Genç Girişimci Geliştirme Programı

Bugün Ege Üniversitesi ve Kosgeb destekli Genç girişimci geliştirme programı tanıtım ve motivasyon toplantısındaydım.4 tane konuşmacıyı dinledik sırası ile
Mustafa ÇANAKÇI (Ege bölgesi sanayi odası - Ege üniversitesi teknoloji geliştirme merkezi müdürü)
Ülgen ÖZNUR (EBSO Genç sanayiciler birliği başkanı)
Necati GÜNAYDIN (Kobi Uzmanı)
Gülten ÇIRACI (MG Danışmanlık-Eğitim Danışmanı)

Her bir konuşmacı kendince fikirlerini söyledi, program tanıtıldı, programın geleceği ve bizden beklentileri söylendi.Tüm konuşmalardaki ana fikirleri özetleyecek cümlelerden kısaca bahsedersek ;

-Girişimci risk alarak yenilik(innovation) yapan kişidir
-Sezgisi güçlü,iyi gözlemci, hayal gücü yüksek, kaynaklara ulaşabilecek ilişkiler ağına sahip, kaynaklar arasında özellikle insan kaynaklarını iyi yönetebilen, düşünme ve muhakeme yetenekleri güçlü insanlardır.
-Reddedilmeye olan dayanıklılığı sadece reddedilerek kazanabilirsiniz.
-Girişimciyseniz deriniz hızla kalınlaşır (James R. Cook)
-Girişimci, sönük bir başarıdansa şaşırtıcı başarısızlıkları tercih eden bir risk alıcıdır.

Yukarıdaki cümleler orada yapılan konuşmalardan alıntı yapılmıştır.
27 şubat cuma MÖTBE (Ege ünv. kampüs kültür merkezi) de saat 13.00 ile 19.30 arasında (6 saat) Girişimcilik Potansiyeli ve İş Fikri Belirleme Eğitimi verilecektir.Bu eğitime katılacak olan kişilerden Genç Girişimci Geliştirme Programı Başvuru Formunu doldurmaları istenmektedir.

Java Gurularından Öneriler

Sun Developer Network'te bu konuda 11 tane gurudan öneriler var her biri kendi içinde açıklanmış halde ben size sadece başlıkları söyleyeceğim.
1. Joshua Bloch: Write Lots of Code
-Bol bol kod yazın-

2. Tor Norbye: Learn to Use Your Tools
-Araçlarınızın nasıl kullanıldığını öğrenin-

3. Chet Haase: Don't Put Your Entire Application in One Method
-Tüm uygulamayayı tek bir methoda koymayın-

4. Ben Galbraith: Interact With an Expert
-Bir uzmanla iletişim halinde olun-

5. Masood Mortazavi: Start Simple and Keep Learning
-Basit başlayın ve sürekli öğrenin-

6. Raghavan Srinivas: Don't Be Overwhelmed
-Mahçup yaşamayın-

7. Cay Horstmann: First, Don't Panic
-İlk olarak, panik yapmayın-

8. Arun Gupta: Try Different IDEs
-farklı IDE'leride deneyin-

9. Rick Cattell: Good Technology Is Only 10% of Success
-İyi Teknoloji başarının sadece %10'dur-

10. Chuk-Munn Lee: Choose an Area of Your Immediate Need
-Öncelikli alanınızı belirleyin-

11. Tom Ball: Programming Is Still a Craft
-Programlama hala bir araçtır-

Hug A Developer

JDeveloper 11g

Uzun zamandır Java kodlarımı yazacağım bir IDE aramaktayım pek çoğunu denedim
IntelliJ, Eclipse, NetBeans ve son olarak JDeveloper'ı denemekteyim.
Diğer IDE'lere nazaran daha faydalı daha kullanışlı geldi.Java ya ait neredeyse tüm işleri tek platform altında toplamışlar kullanıcıyı daha az yoran sürükle bırak gibi teknikler 3-5 satır kod yazarak web-servis yaratıp bunu web sayfası olarak yayınlayabiliyorsunuz.Yeterli denilebilecek kadar tutorial da koymuşlar sayfalarına...
.Net tarafında Visual Studio ne ise bence Java tarafında bu IDE o.
Editörü oldukça gelişmiş.
Tek tool ile hem dizayn hem kodlama hemde UML vs yapabiliyorsunuz
Birden fazla kullanıcı tipine hitap ediyor ; işiniz veritabanı modelleme ise bu IdE yardımı ile yapabilirsiniz, sadece kod yazabilirsiniz, web-servis yazabilirsiniz, geniş SOA kaynaklarıda sunmaktadır, Ajax desteğide sunmaktadır, JUnit 4.0 desteği vermektedir, EJB 3.0 entegre haldedir, JAX-WS 2.0 kullarak 4-5 tık ile web-servis için gerekli olan xml dosyalarını kendi oluşturabilmektedir, ADF ile kullanıcıların gözüne hoş gelen -yani şekilsellik- uygulamalar yaratılabilir.
Diğer tüm ide'lerden en iyi tarafı Java yazılabilen IDE'lerin bir eksiğini bence gidermiş durumdadır : "Görsellik"

Uçakla ilk seyahat

Uçmak nedense bana hep heyecan verici gelmiştir ve bir o kadarda korkutucu; nedeni benim hep "ayaklarımının yere basacak arkadaş" dememdir.Seyahatın en başından başlayacak olursak; işin en zor tarafından birisi havaalanındaki güvenlikten sinir olmadan geçmektir bu neredeyse imkansızdır özellikle üzerinizde metal eşyanız çoksa ( bozuk para, anahtar,cep telefonu gibi)...
üzerinizdeki tüm metallerden kurtulmanız istenir X-RAY cihazından geçerken. o da yetmezmiş gibi ceket, kaban gibi giysilerinizide çıkarmanız istenir.tabi ayakkabılarınızda metal kısımlar var ise onları bile çıkartırlar (tabi ki bunların çoğuna maruz kalmadım çünkü tüm metal eşyalarımı valize atmıştım.) valizinizin belli bir ağırlıkta olması istenir daha fazla ise her kilo için ayrıca ücret talep edilir ama burada atlanılmaması gereken bir ayrıntı uçağa yanınıza alabileceğiniz sırt çantasıdır bu çanta genelde tartılmaz (tartılırsa max. 6 kilo olması ve belli ölçülerde olması istenir.), tartılmaması sizin için bir avantajdır.Bazen insanlar bunu abartıp valizden ağır sırt çantası yapabiliyorlar (benim gibi). Ayrıca uçağın hareket saatinden belli bir süre önce biletinizin check-in yapılması ve G.B.T kontolünüzün yapılması gerekmektedir.(Bu süre yaklaşık olarak en az yarım saat önce uçağınız 17.30 da is 17.00 da bu işlemleri bitirmiş olmanız gerekmektedir.)
Uçak hareket etmeye başlarken; kemerinizi bağlamanız istenir (uçak inerken ve kalkarken bağlı kalmalıdır), kalkarken insanda biraz heyecan uyandırıyor çünkü ani ivmeden dolayı ve ilk defa yapılan bir eylemden dolayı insanda adrenalin hormonu salgılanıyor.Havada iken ise uçak hava boşluğuna denk gelirse ufak tefek sarsıntılar oluyor. Unutmadan yazıyım uçakta mesafe her ne olursa olsun yanınıza okuyacak bir şeyler kesin alın ister bir saat ister on saat önemli değil. Çünkü havada zaman geçmiyor (80 dakikalık uçuşta 2 gazete 1 tane de ekonomi dergisi okudum.) Canınınız sıkılır bir şeyler okumazsanız ve bu da stresinizin artmasına sebep olur. uçaktan indikten sonra bi de valizinizi bekleme varki o ayrı bi dert çünkü yarım saatlik bir uçuş için bile valizinizi almak için yarım saat bekleyebilirsiniz.
Tabi uçaktan indikten sonra jetlag durumu var :)) her ne kadar 1 saat bile uçmuş olsanız bile beyninize jetlag olduğunuzu kabul ettirebilirseniz (benim yaptığım gibi) günün geri kalanında mükemmel bir biçimde saçmayabilirsiniz.
Ayrıca iniş ve kalkışta kulaklarınızın tıkanması doğal nedeni ise basınç farkı :))) çözüm ise burada

SnowBoard

Mümkünse hayatta en az 2 defa denemeniz gereken bir aktivite.Neden 2 defa?
Çünkü ilk seferde öğrenmeye çalışırsınız ve formda değilseniz aşırı yorulursunuz,inanın neredeyse vücudunuzdaki tüm kaslar özellikle bacak kasları ve bilekleriniz (el ve ayak her ikiside) aşırı miktarda harap olur.
Gerçekten çok heyecan veren bir spormuş bende yeni öğrendim.Benim gibi sabahları kalkmayı sevmeyen bir insana bile 1 hafta boyunca saat 8.30 civarlarında ayağa kaldırdı tüm hafta boyunca 8.30 da kalkıp Erciyesi gözetledim hava güzel olsada board yapmaya gitsem diye...
Ama yorucu bir spor ; sürekli düşmekten (tabi ki ilk başlarda düşmek kaçınılmaz) el bilekleriniz incinebilir,ayak kaslarınız iflas edebilir (insan doğası gereği ayaklarının parmak uçlarını daha sık kullanır bunda tam tersi topuklar çok önem kazanıyor çünkü durabilmeniz veya yön değiştirebilmeniz için topuklarınızı kullanmanız gerekiyor.)
Bu sitede işinize yarayabilecek biraz bilgi mevcut.

Deneme Kod Gösterimi

Ne zamandır uğraşıyordum kodlarımı daha düzgün bir şekilde gösterebilmek için sonunda http://formatmysourcecode.blogspot.com/ adlı sayfayı buldum kodu oradan çevirip
buraya yapıştıracağım.
İlk örnek tabiki HelloWorld!

package hello;

/**
* Created by IntelliJ IDEA.
* User: Mustafa YILDIRIM
* Date: 31.Oca.2009
* Time: 00:14:06
* To change this template use File | Settings | File Templates.
*/
public class HelloWorld {
 public static void main(String[] args) {
     System.out.println("Merhaba Dünya!");
 }
}